Sıkılma ya da can sıkıntısı Türk Dil Kurumuna göre “yapılacak bir işin olmaması veya hiçbir şeyle oyalanma imkânı bulunmaması” yada odaklanma sorunu sebebiyle duyulan bir içsel daralmadır nefes alamama gibi bir hissiyat olarak çıkıverir birden. Kendi kuyruğunu yakalamaya çabalayan kedi gibi, döner dururuz can sıkıntısının peşinden, kaçtıkça kovalarız, kovaladıkça yüzümüze sırıtır… Ve sonra sağa bakarsınız, sola bakarsınız… bakarsınız, bakarsınız.. Ele geçirip boğmak istersiniz onu. Üzerinizden atabilmek için amansız bir mücadeleye başlarsınız ama ne mümkün. Elle tutamazsınız onu, yakalayamazsınız, avucunuzun içine alamazsınız.  Bu daha da can sıkıcıdır… Böyle tanımlıyor bir çok yazar “Can Sıkıntısını”.

Oysa önünüzde bir kağıt ve bir kaleminiz varsa ve birde çizmeye-karalamaya grafik tasarıma meraklıysanız hazır olun nice beğenilesi anlık ilüstrasyonlar çıkartırsınız, sonlandırdığınızda ise, siz bile karaladıklarınıza şaşırıp tebessümü oturtursunuz yeniden yüzünüze… Bazen sınıfta ders dinlerken yada günlük yaşantınızın bir parçası olan iş toplantıları bu karalamaların çıkabileceği en olası ortamlardır. Hayal dünyanız kontrolü ele geçirir ve sonrası kaleminizden kağıda akıverir.

Son zamanlarda en sıklıkla duyduğumuz bir terimdir “doodles” | “karalamalar” yukarıda tanımını yapmaya çalıştığım kriz anlarında ortaya birden çıkıvermiş hayal dünyamıza ait çalışmalardan sizin için seçtiklerim, yüzünüzde tebessüm oluşturması ümidiyle…